27 Aralık 2010 Pazartesi

Atatürk'ün Hayvan Sevgisi








Mustafa Kemal'in 1. Dünya Savaşı yıllarında doğu cephesinde savaşırken ‘‘Alp’’ adında bir köpeğinin olduğu ve bu köpeğin onun yatak odasının kapısında beklediği ve Atatürk'ün izni olmadan hiç kimseyi içeri bırakmadığı anlatılır...’’

‘‘...Ulusal kurtuluş savaşımız sırasında ele geçirilen Yunan komutanlarından birisinin köpeği olan ‘‘Alber’’ adında bir köpeği daha vardır. Beyaz-sarı renklerde bir av köpeği olan Alber'i çok seven Atatürk, onun ölümünden derin üzüntü duymuştur...’’

‘‘...Ancak Mustafa Kemal'in yaşamında en önemli hayvan, hiç şüphesiz ‘‘Foks’’ adındaki köpeğidir. Seyyar fotoğrafçılık yapan Hasan Efendi adındaki birisinden 50 lira gibi abartılı ve yüksek fiyata satın aldığı Foks, aslında bir sokak köpeğidir. Foks, Atatürk'ün en sevdiği hayvan olarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde her zaman el üzerinde tutulmuş, ona her zaman büyük özen gösterilmiştir. Atatürk nerede, o orada. Atatürk'ün yatak odasında, karyolasının ayakucunda kendisi için özel olarak diktirilen bir minderde yaşarmış. En önemli görüşmelerinde bile hep onun yanında olurmuş. Atatürk'ün Foks'a düşkünlüğünü bilen bazı kimseler, sofrada çok zaman onun bahsini açarlar, sadakatinden, büyüklüğünden dem vurup neslini üreterek memlekete yaymayı teklif ederlerdi. Dalkavukluğuyla dikkati çekenler, Foks'un asil kandan geldiğini söyleyecek kadar ileri gidip 'Köpek değil, adeta insan. İnsandan da akıllı' derlerdi..."

‘‘....Atatürk, Foks'un ne yiyip ne içtiğinden, ne zaman çiftleşeceğine kadar hemen her şeyiyle yakından ilgilenirdi. Ama gün gelir, Foks'la yolları ayrılır. Köşke ikinci bir köpek gelmesini kıskanan Foks, bir gün kendisini kaldırmak isteyen Atatürk'ün elini ısırır. Ancak (yaşamı boyunca hayvanların öldürülmesine karşı çıkan, başıboş kedi ve köpeklerin Hayvanseverler Derneği aracılığıyla sahip edinmelerini sağlayan) Gazi, Foks'un davranışına hiç sinirlenmemiş, eli pansuman edilirken şöyle demiştir:

- Fenalık yapmak için ısırmadı...’’

‘‘...Ama yakınları "Sahibini ısıran köpekten hayır gelmez" diyerek, ilaçla sonsuza dek uyutulması için Atatürk'e ısrar ederler. İzin verdi mi vermedi mi bilinmez ama Foks o günlerde öldürülür.

Foks'un ölümü Atatürk'ü adeta yıkar. Günlerce yüzü gülmez olur. Artık Foks'un konusu her açıldığında, gözleri acıyla dolar...’’

‘‘...Bu arada Atatürk Orman Çiftliği'nin veterinerleri, Foks'un ölüsünü gömmezler. Herhalde Atatürk'ün köpeği olduğu için, derisini yüzüp içini doldurarak bir vitrine yerleştirirler. Amaçları Atatürk'e bir sürpriz yapmaktır...’’

‘‘...Bir gün Atatürk'ün yolu çiftliğe düşer. İçeri girip Foks'un doldurulmuş bedeni ve donuk gözleriyle karşılaşınca donakalır. Gazi, gördüğü manzara karşısında çok ıstırap çekmiştir. Bir ara öfkelenir gibi olur, ama veterinerlerin şaşkın bakışları arasında çiftliği terk eder... Foks'un doldurulmuş cansız bedeni, ertesi gün hemen kaldırılır. Uzun yıllar Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nda muhafaza edilen Foks, Anıtkabir'de Genel Kurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen ve 26 Ağustos 2002'de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından açılan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde sergilenir. Hâlâ orada...’’





Kaynak :Dr. Altan Armutak / Performans

4 Aralık 2010 Cumartesi

En Popüler Kediler & Türkiye Kedi İstatistikleri

Bu istatistikler, 8505 kedi üzerinden oluşturuldu. Bunlar, Türkiye'deki popüler evcil hayvan sitelerinden Petarkadaş'ın veritabanına kayıtlı kediler. Siz de kedinizi Petarkadaş'a üye yaparak yardım edebilirsiniz.



Şehirlere Kedi Dağılımı (top 10)

İstanbul (4037)
   %47.4
İzmir (1223)
   %14.3
Ankara (1007)
   %11.8
Antalya (452)
   %5.31
Bursa (305)
   %3.58
Kocaeli (İzmit) (139)
   %1.63
Muğla (111)
   %1.30
Eskişehir (108)
   %1.27
Balıkesir (100)
   %1.17
Adana (91)
   %1.07


Cinsiyetler

Dişi (4643)
   %54.5
Erkek (3862)
   %45.4
Popüler Kedi Irkları (top 25)

Tekir Kedi (1876)
   %22.0
İran Kedisi (Persian) (1422)
   %16.7
Chinchilla (806)
   %9.47
Ankara Kedisi (Angora) (663)
   %7.79
Van Kedisi (617)
   %7.25
Siyam Kedisi (607)
   %7.13
Soke (499)
   %5.86
Himalayan (254)
   %2.98
British Shorthair (198)
   %2.32
Scottish Fold (121)
   %1.42
Bombay (85)
   %0.99
Mavi Rus (77)
   %0.90
Maine Coon (52)
   %0.61
Birman (43)
   %0.50
Exotic Shorthair (43)
   %0.50
Norwegian Forest (37)
   %0.43
Bengal (36)
   %0.42
Sibirya Kedisi (35)
   %0.41
Brazilian Shorthair (31)
   %0.36
American Wirehair (30)
   %0.35
Chartreux (29)
   %0.34
European Shorthair (28)
   %0.32
Ragdoll (28)
   %0.32
Abyssinian (25)
   %0.29
Honey Bear (23)
   %0.27

16 Kasım 2010 Salı

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun !

Senin İsmail'in Kim?
"Bu İbrahim'in dinidir; kana susamış tanrıların, mazoşistlerin ve işkencecilerin değil. İnsanın mükemmelliğe ulaşmasının, bencillikten ve hayvani arzularından kurtulmasının hikayesidir yaşanan. İnsanın daha ulvi bir makama ve aşka, ve bilinçli bir insan olarak sorumluluklarını yerine getirmesine engel olacak her şeyden azade olduğu bir iradeye yükselişidir...

...Hikaye, bir koçun kurban edilişiyle sona eriyor. Bu, Yüce Allah'ın tarihin en büyük insan trajedisinin sonuna ilişkin dileğidir, birkaç aç insanı doyurmak için bir koç kurban etmek.
 
Sen de İbrahim gibi kendi İsmail'ini getirmelisin Mina'ya. Senin İsmail'in kim? Ancak sen bilebilirsin, başkası değil. Belki eşin, işin, yeteneğin, gücün, cinsiyetin, statün vs. Ne olduğunu bilmiyorum, ama İbrahim'in İsmail'i sevdiği kadar sevdiğin birşey olmalı. Senin özgürlüğünden çalan, görevlerini yerine getirmeni engelleyen, seni eğlendiren, hakikatı duymaktan ve bilmekten alıkoyan, sorumluluk kabul etmektense meşrulaştırıcı sebepler ürettiren ve seni sadece gelecekte senden gelecek yardım için destekleyen ne varsa; işte bunlar onun işaretlerindendir. Onu arayıp bulmalısın. Eğer Allah'a yaklaşmak istiyorsan, İsmail'i Mina'da kurban etmen gerek.

İsmail'in yerine geçecek koçu (fidye) sen tespit etme, bırak Allah sana yardım etsin ve bir hediye olarak göndersin. O, koçu ancak bu şekilde kurban olarak kabul eder. Koç ancak İsmail'in bedeli olduğunda kurbandır; yalnızca kurban olsun diye koç boğazlamak ise kasaplıktır."
Alıntı: facebook.com/SemsveMevlana

10 Kasım 2010 Çarşamba

Minnetle Anıyoruz



     Bu ülkede yaşayan herkesin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan:Atatürk. Gençliğinde kot pantolon giyememiş. Sevgilisinin elinden tutup,hasılat rekorları kıran bir filme gidememiş. Trablusgarp Cephesi'ne, lüks uçak şirketinin 'First class' koltuğunda viskisini yudumlayarak gidememiş. Halkına bağımsızlık fikrini anlatabilmek için, kortej eşliğinde Mercedes'lerle gezememiş Anadolu'yu. 19 Mayıs'ta Samsun'a basan ayağında, ışıklı spor ayakkabısı yokmuş. Kazandığı her savaştan sonra, savaş sahasına fırlayıp moral veren, mini etekli ponpon kızları da yokmuş. Tarihi kayıtlara bakılırsa, Yunanlıları İzmir'den denize döktükten sonra timsah yürüyüşü de yapmamışlar. Ülkesinde yapacağı devrimleri, inkılapları unutmamak için not alacağı bir cep bilgisayarı olmadığı gibi, kendisine suikast girişiminde bulunacaklarını da cep telefonundan öğrenememiş.

ÜZÜLÜYORUM...

Dağ gibi adam, bir radyo programına faks çekemeden, İsmet Paşa için
Safiye Ayla'dan bir istek parçası isteyemeden gitti. Vatanın bağımsızlığını müjdelediği Meclis kürsüsünde şöyle ağzına layık bir mercimek çorbası içip, kuru fasulyenin suyuna ekmek bandıramadı. 20.yüzyılın bu dehasının, çerçeveletip duvarına asacak bir ihalesi bile yoktu. Yazık ki, hayatta bir reposu veya hisse senedi de olmadı. Lozan zaferi veya Cumhuriyet'in ilanından sonra
arabaya atlayıp, sabahlara kadar korna çalıp, elinde bayraklarla sokaklarda tur atamadı. Evinin balkonuna çıkıp, bir şarjör mermiyi havaya sıkamadı. Deşarj olamadan gitti Ulu Önder!

ÜZÜLÜYORUM...

Sen, dört kadınla evlenebileceğin bir dönemde dünyaya gel. Sonra değerini bilemeyip,
tek kadınla evlilik sistemini getir. Sen kalk, bugün yine kapanmaya başlayan Türk kadınına sosyal haklarını ver, çağdaş yaşama kavuştur. Çılgın fasıllara katılıp, babasının faytonunu alıp şöyle bir Emirgan yapmak varken. Bunları yapamazdı Atatürk. Ne korna çalıp dolaşacak bir arabası vardı, ne de balkonuna çıkıp silah atacak bir evi. Cumhuriyet'i ilan ettikten sonra, hayatını yaşayabilirdi değil mi ? Bizim bu yaşadığımız hayatsa,

ATATÜRK YAŞAMADAN ÖLMÜŞ DEMEKTİR...
72.ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE, ÖZLEMLE, HASRETLE ANIYOR ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUM. BİZİ MERAK ETME SEVGİLİ ATAM DAMARLARIMIZDA Kİ ASİL KAN
MEVCUDİYETİMİZİ DEVAM ETTİRİYOR. ETTİRECEKTE...


5 Kasım 2010 Cuma

The Islington Centre For English ( ICE )



     Biraz reklam yapalım. The Islington Centre for English ( ICE), kaydımı yapmış bulunduğum, fakat; henüz vize başvurumun sonuçlanmamış olmasından mütevellit eğitimime başlayamadığım Londra tabanlı  dil okulu. Başladıktan sonra tecrübelerimi memnuniyetle paylaşmak isterim. Şimdi biraz okul hakkında bilgi verelim:



     ICE, British Council onayli, Lonrda'nin kuzeyinde Ingiltere'nin seckin dil okullarindandir.
Tum seviyelerdeki ogrenciler,  derslerini kucuk ve arkadasca siniflarda, deneyimli ve yuksek egitimli ogretmenlerden alirlar.  Yuksek standartlarda egitimi ekonomik kosullarda saglayabilmek ICE'in oncelikli hedeflerindendir.

     ICE ayni zamanda uluslararasi taninilirliga sahip London Centre for Fashion Studies
(LCFS)'in bir parcasidir. London Centre for Fashion Studies, Middlesex Universitesi ile en yuksek akademik standartlarda isbirligi icindedir.




ICE'de Secebileceginiz Kurslar

  • General English
  • Cambridge First Certificate (FCE)
  • Cambridge Advance Exam (CAE)
  • IELTS Courses
  • Pre-semester Academic English
  • Summer School
  • English with Fashion
  • English through Drama


     ICE yaz okulu (summer school), Londra'da tatilinizi hem eglenerek hem de Inglizce
ogrenerek gecirmeniz icin duzenlenmektedir. Bu yaz okulu sayesinde Dunya'nin
baskenti sayilan Londra'nin tarihi ve turistik yerlerini gezerken Ingilizce'de
ogrenebilirsiniz.

     ICE, kuruldugu bolge itibariyle Londra'nin birinci bolgesinde ve Angel metro istasyonuna 3 dakikalik yurume mesafesindedir.




     Daha ayrıntılı bilgi için, okulun resmi web sitesini ziyaret ediniz.

http://www.letslearnenglish.org/

4 Kasım 2010 Perşembe

Global Girişimcilik Haftası 5 - 12 Kasım '10



     Dünya genelinde 102 ülkede kutlanan Global Girişimcilik Haftası yerel, ulusal ve küresel etkinliklerle gençleri yenilikçilik potansiyellerini keşfetmeye ve girişimciliği kariyer seçeneği olarak değerlendirmeye teşvik ediyor.

TÜRKİYE'DE 109 ETKİNLİK
     Türkiye'de 5 – 12 Kasım 2010 tarihleri arasında düzenlenen Global Girişimcilik Haftası'na TOBB himayesinde TOBB Genç Girişimciler Kurulu, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu ve Endeavor eş ev sahipliği yapıyor. Sivil toplum örgütleri, üniversiteler, devlet kurumları, özel sektör ve medyanın yer aldığı 60'tan fazla paydaş Global Girişimcilik Haftası boyunca tüm Türkiye genelinde 109 etkinlik düzenliyor. Etkinlikler kapsamında paneller, konferanslar, oturumlar, çalışma atölyeleri, fikir yarışmaları, eğitim programları, web buluşmaları ve vaka çalışmaları düzenleniyor.

Ayrıntılı bilgi için http://globalgirisimcilikhaftasi.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.

Nasıl Bir Ülkeyiz Biz ?

Google'a ''Bankada Çalışmak'' yazdığınız zaman karşınıza çıkan önerilere bir bakın..


- Bankada çalışmak haram mı?
- Bankada çalışmak günah mı?
- Bankada çalışmak caiz mi?

1 Kasım 2010 Pazartesi

Guitar Pro 6



     Artık efsaneleşmiş bir tab programı olan Guitar Pro'nun 6. versiyonu çıktı. Hatta çıkalı 6 ay kadar oluyor. Bir hayli değişiklik yaşanmış bu yeni versiyonda. Arayüz tamamen değişmiş, çok da iyi olmuş, sesler geliştirilmiş, ayrıca gitarlara efekt eklemek de mümkün hale getirilmiş ve linux kullanıcılarına iyi haber; Guitar Pro artık Linux platformunda da var.


Nedir bu Guitar Pro?


     Guitar Pro, profesyonel gitaristlerin yanında gitar çalmaya yeni başlayanları da düşünerek hazırlanmış bir program. Kullanıcıya beste yapma, nota öğrenme ve gitarla eşlik etme konusunda yardımcı olur. Guitar Pro 4 ile 7 arası telli çalgılar için tasarlanmış (Gitar, bas, banjo, mandolin gibi).

      Program bir tablatura**(Tablatura: Yaylı sazlarda müziği daha basit okumak için tasarlanmış, müziğin teorisi bilinmesede notaları okuma üzerine geliştirilmiş ve çabuk öğrenmeyi amaçlayan bir yapı) düzenleyici sayesinde kullanımı kolay ve birçok nota sembolünü (özellikle yaylı sazlar için) içerir.

      İnceleme, dinleme, gitar efektlerini hatasız çevirmekle birlikte bilgisayar ekranında gösteren bir yapıya da sahip. Ayrıca internet üzerinden yüzlerce ya da binlerce dosya türünden yararlanabilirsiniz.

      Sayfada ekran durumundan birini seçerek doğrudan çalışabilirsiniz. Guitar Pro, otomatik olarak tüm çalgı ve seslerin notalarını ayrı ayrı gösteren müzik parçasının çeşitli unsurlarını ayarlayabilir.

      Kolay kullanımı sayesinde klavye tuşları ya da fare tıklamasıyla notaları girebilirsiniz. 4 ile 7 telli yaylı sazları destekler. Birçok araç çubuğu programın üstünden erişilebilir şekilde tasarlanmıştır.








 

Özellikler:

# Yeni grafik arayüz.
# Türkçe dahil çoklu dil desteği.
# %30'dan %200'e kadar yaklaştırma ve uzaklaştırma mevcut.
# Profeyonel kalitede kağıda çıktı alabilir.
# Basit güçlü ve sezgisel yapıya sahip.
# Dışarıdan MIDI, ASCII, MusicXML (XML), Power Tab (PTB), TabEdit (TEF) türlerinden dosya alabilir.
# Dışarıya MIDI, ASCII, MusicXML (XML), WAVE, BMP, PDF türlerine gönderebilir.
# GP5 türü olarak kaydedebilir.
# Web'de ara özelliği sayesinde bir şarkıcı ya da şarkı adı yazarak programın veritabanında bulunan siteler içinden arama yapabilirsiniz. Bulduğunuz tabturayı (GTP, GP3, GP4, GP5 türü olarak) internetten harici olarak innDirip, programın kurulu olduğu dizine yapıştırıp, daha sonra çalıştırabilirsiniz.
# Nota, ölçü, enstrüman ve çeşitli müzik gereçleri eklenebilir.
# Metronom, geri sayım, gam, tranpoze, uygun parmak, ölçü aranjörü gibi çok çeşitli ayarlar mevcut.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...