D&R'ın klasik indirimli satış günlerinden birinde denk geldim. Kasada aldığım kitapların parasını öderken, kasiyer kızın onca kitap arasından bunu çekerek; ''Bu kitabı nasıl alırsın beaa?! Bir takım ergen için yazılmış saçma bir kitap!! '' eleştirisiyle birlikte,
''Kapak insanı bazen yanıltabilir..'' cevabını verebildim sadece. Henüz Giriş ve Zuckerberg röportajını okumama rağmen ilk izlenimim fena değil.. Kitap bittikten sonra yorumlarımı sunacağım bakalım ben mi aldandım, yoksa ukala kasiyer mi haklı? Göriciğiiz..!Kapak Yazısı
40 yıl sonra bir araya gelen kız kardeşler. Kimsesiz bir çocuğu evlat edinen bir çift. Organ bağışında bulunulan bir anne.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Facebook adında bir sosyal paylaşım ağı vardı. Dünyanın her yanından insanları buluşturan bu ağ, yeni aşkların ve dostlukların doğmasına, insanların yeni bir kariyere ya da hayata başlamalarına, hatta donör bulmalarına bile yardımcı oldu. Günlerden bir gün, Emily Liebert adında bir yazar, Facebook kullanıcılarıyla yaptığı söyleşilerden yola çıkarak Facebook Masalları adında bir kitap yazdı. Niyeti, internet ortamındaki mutlu sonları okuyucularla paylaşmaktı.
Sadece birkaç yıl içerisinde, dünya çapında 350 milyon kullanıcı sayısına ulaşan Facebook’u insanlar biyolojik babalarını bulmak, organ aramak, muhtaçlara yardım etmek, suçluları yakalamak ya da Obama gibi, başkanlık seçimlerini kazanmak için kullandılar.
İnsan ruhunun zorlukların üstesinden gelme gücünün internet ortamında bile ne kadar etkili olduğunu ortaya koyan Facebook Masalları okuyanlara ilham verecek.
merak ettim ben de, okuduktan sonra yorumunu bekliyorum en kısa zamanda kitap listeme ekleyeyim. yarın d&r a gidince bakmak gerek :)
YanıtlaSilİlk izlenimlerimi anlatayım.. Henüz Zuckerberg röportajı, giriş yazısı ve üç hikaye okudum. İlk hikaye güzel, etkileyici. Diğer iki hikaye pek de şaşırtıcı ya da etkileyici gelmedi bana. Fakat güzel hikayelerle karşılaşacağım ümidine halen sahibim..
YanıtlaSilSanırım kasiyer kız haklı çıktı :) Çok sıkıcı hikayeler var. Bir kaç hikaye dışında kayda değer, beni çok da etkilemeyen hikayeler okudum. Benim de bir Facebook hikayem var, güzel cümlelerle süslenirse, daha çok dikkat çekecektir diye düşünüyorum. :)
YanıtlaSilŞöyle ki; Londra'ya taşındığımın 2. ayıydı. Henüz ilk maaşımı almışım, başka da param yok. Bütün param cüzdanımda. Sık sık kontrol etmeme rağmen metroda düşürmüşüm. O üzüntü ve stresle 1 hafta nasıl geçti bilemiyorum. Sonrasında Facebooktan bir mesaj geldi Ian diye bir İskoç. 2 günlüğüne Londra'ya gelmiş, metroda bulmuş, geri dönmüş ülkesine. Cüzdanın bende adresini ver göndereyim diye. İçindeki parayla kargo masrafını karşılamasını söyledim fakat; buna rağmen, kendi cebinden ödeyerek göndermiş saolsun. 1 penny bile eksilmemiş cüzdanımdan. Ian isimli bu İskoç, güzel bir insanlık dersi vermiş oldu aslında bana. Ön yargılarımı kırdı. Şu an halen arkadaş listemdedir, ara sıra selamlaşırız.
Hikayenin enteresan yönü, Londra'da yaşadığım 1 sene süre boyunca 2 defa daha cüzdanımı kaybetmem ve yine Facebook aracılığıyla bana geri dönmesiydi. Bunlardan biri Bulgar bir aile, bir diğeri Gana asıllı bir İngiliz'dir.
Sonuç itibariyle şunu anladım, insanlık hala ölmemiş, Hele ki insanların birkaç pound için sizi öldürebileceği Londra gibi bir yerde bu olayı 3 kez yaşamam insanlara olan sevgimi ve Facebook'a karşı olan bağlılığımı daha da artrdı.
Dipnot: 2 defa da telefonu mu kaybettim :P İlki geri döndü, ikincisinden ses seda çıkmadı. :)
Zaten bunu çoktan haketmiştim ben..!
İnsanlar neler yaşıyor yahu :) benim facebookla ilgili tek hikayem ise flashımı sinemada düşürmem ve birinin beni facebooktan bulup onu ulaştırması. Sanırım kitaplara geçecek kadar iyi bir hikaye değil :))
YanıtlaSilBir de yorumlarından kelime doğrulamayı kaldırsan ne de iyi olur ^^
Sevgiler.
İnan ki kitaptaki hikayeler çok daha bayağı. Senin flash olayı çok da kötü değilmiş hani.. :p
YanıtlaSilBu arada uyarı iyi oldu, gerekli düzeltmeyi yaptım.. Teşekkür ediyorum..
Tam "İyi bir kitap olabilir mi?" diye düşünmekteydim ki postu okurken, yorumlarınızdan sonra "Kasiyer kıza bak sen! Haklıymış demek ki" diyebiliyorum sadece. :)
YanıtlaSilFacebook nelere ilham oldu. Sevinsek mi üzülsek mi bilemedim.
Önümüzdeki ay sepetime dolduracağım kitapları kasiyer kızla seçmeyi planlıyorum..
YanıtlaSilUyarmıştı.. :)